top of page

Gece yarılarımı;

karanlıklarım, boÅŸ inançlarım ve tutkularım, belletilen kalıplarım, önceden kurgulanıp seçimlik olarak dikte edilen mönülerim ve yanılsamalarım oluÅŸturuyor.

​

Karanlıkların kökenini anlamanın, kendini dönüÅŸtürmenin ancak felsefeyle, bilimle, sanatla mümkün olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Burada doÄŸayı, kendimi ve toplumu,  felsefe, sanat ve bilimle anlama çabalarımdan fazlası yok.

 

​Ama  umudum  var, ÅŸimdiye ve geleceÄŸe dair...

​​

Çünkü; ışık, gece yarısından sonra daha etkin olarak yansıtılabilir.

Çünkü; Minerva’nın baykuÅŸu, karanlık bastıktan sonra uçmaya baÅŸlar.

Çünkü; karanlık, tutsaklıktan özgür düÅŸünceye doÄŸru niteliksel bir sıçramanın öncülüdür.

Çünkü; karanlık, aydınlığın, gece yarısı,  ÅŸafak vaktinin

Zor, yeni bir topluma gebe olan her eski toplumun ebesidir.

 

​Ve sonuçta;

Gülme, farklı isimlerle anlatılan senin hikayendir...(*)

*Quid rides? Mutato nomine de te fabula narratur...

bottom of page